වාක්යය :
1
ٱلۡقَارِعَةُ
Kapı çalan!
වාක්යය :
2
مَا ٱلۡقَارِعَةُ
Nedir o kapı çalan?
වාක්යය :
3
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡقَارِعَةُ
O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
වාක්යය :
4
يَوۡمَ يَكُونُ ٱلنَّاسُ كَٱلۡفَرَاشِ ٱلۡمَبۡثُوثِ
İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu,
වාක්යය :
5
وَتَكُونُ ٱلۡجِبَالُ كَٱلۡعِهۡنِ ٱلۡمَنفُوشِ
dağların da atılmış renkli yüne dönüştüğü gündür (o Kâria!)
වාක්යය :
6
فَأَمَّا مَن ثَقُلَتۡ مَوَٰزِينُهُۥ
O gün kimin tartıları ameli ağır gelirse
වාක්යය :
7
فَهُوَ فِي عِيشَةٖ رَّاضِيَةٖ
işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.
වාක්යය :
8
وَأَمَّا مَنۡ خَفَّتۡ مَوَٰزِينُهُۥ
Kimin tartısı da hafif gelirse ,
වාක්යය :
9
فَأُمُّهُۥ هَاوِيَةٞ
işte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye' dir.
වාක්යය :
10
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا هِيَهۡ
Nedir o (Hâviye) bilir misin?
වාක්යය :
11
نَارٌ حَامِيَةُۢ
Kızgın ateş!
