Ayah :
12
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا نَٰجَيۡتُمُ ٱلرَّسُولَ فَقَدِّمُواْ بَيۡنَ يَدَيۡ نَجۡوَىٰكُمۡ صَدَقَةٗۚ ذَٰلِكَ خَيۡرٞ لَّكُمۡ وَأَطۡهَرُۚ فَإِن لَّمۡ تَجِدُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ
Ey iman edenler! Rasûlle gizli bir şey konuşacağınız zaman, bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bulamazsanız; şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Ayah :
13
ءَأَشۡفَقۡتُمۡ أَن تُقَدِّمُواْ بَيۡنَ يَدَيۡ نَجۡوَىٰكُمۡ صَدَقَٰتٖۚ فَإِذۡ لَمۡ تَفۡعَلُواْ وَتَابَ ٱللَّهُ عَلَيۡكُمۡ فَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ وَأَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥۚ وَٱللَّهُ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ
Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar verip (fakir olmaktan) çekindiniz mi? (Size emredileni) yapmadığınıza (göre), Allah da sizi affetti. Artık namazı ikame edin, zekâtı verin, Allah'a ve Rasûlüne itaat edin. Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.
Ayah :
14
۞ أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ تَوَلَّوۡاْ قَوۡمًا غَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِم مَّا هُم مِّنكُمۡ وَلَا مِنۡهُمۡ وَيَحۡلِفُونَ عَلَى ٱلۡكَذِبِ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ
Allah’ın gazap ettiği bir toplumu dost edinenleri gördün mü? Onlar sizden değil, onlardan da değil. Bile bile yalan yere yemin ediyorlar.
Ayah :
15
أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُمۡ عَذَابٗا شَدِيدًاۖ إِنَّهُمۡ سَآءَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Allah, onlar için şiddetli bir azap hazırlamıştır. Yapmakta oldukları şey ne kötüdür.
Ayah :
16
ٱتَّخَذُوٓاْ أَيۡمَٰنَهُمۡ جُنَّةٗ فَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ فَلَهُمۡ عَذَابٞ مُّهِينٞ
Yeminlerini kalkan edindiler de, Allah yolundan alıkoydular; onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Ayah :
17
لَّن تُغۡنِيَ عَنۡهُمۡ أَمۡوَٰلُهُمۡ وَلَآ أَوۡلَٰدُهُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيۡـًٔاۚ أُوْلَٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ
Onların malları da evlatları da Allah katında onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedîdir.
Ayah :
18
يَوۡمَ يَبۡعَثُهُمُ ٱللَّهُ جَمِيعٗا فَيَحۡلِفُونَ لَهُۥ كَمَا يَحۡلِفُونَ لَكُمۡ وَيَحۡسَبُونَ أَنَّهُمۡ عَلَىٰ شَيۡءٍۚ أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡكَٰذِبُونَ
O gün Allah, onların tümünü diriltir, size yemin ettikleri gibi O'na da yemin ederler ve kendilerinin bir şey üzere olduklarını sanırlar. İyi bilin ki, onlar yalancıların tâ kendileridir.
Ayah :
19
ٱسۡتَحۡوَذَ عَلَيۡهِمُ ٱلشَّيۡطَٰنُ فَأَنسَىٰهُمۡ ذِكۡرَ ٱللَّهِۚ أُوْلَٰٓئِكَ حِزۡبُ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ أَلَآ إِنَّ حِزۡبَ ٱلشَّيۡطَٰنِ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ
Şeytan onları kuşatmış ve kendilerine Allah'ı anmayı unutturmuştur. Onlar, Şeytan'ın hizbidir. Şunu bilin ki Şeytan'ın hizbi hüsrana uğrayanlardır.
Ayah :
20
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُحَآدُّونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓ أُوْلَٰٓئِكَ فِي ٱلۡأَذَلِّينَ
Allah’a ve Rasûlüne muhalefet edenler, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar.
Ayah :
21
كَتَبَ ٱللَّهُ لَأَغۡلِبَنَّ أَنَا۠ وَرُسُلِيٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٞ
Allah: “Andolsun ki ben ve rasullerim mutlaka galip geleceğim” diye yazmıştır. Şüphesiz Allah; çok kuvvetlidir, çok güçlüdür.